• Ahilik ve İyi Yönetişim Değerleri

Ahilik ve İyi Yönetişim Değerleri

Ahilik ve İyi Yönetişim Değerleri.

Bin yıl önce Farabi ile başlayan ve Ahi Evran ile olgunlaşan Ahilik Türk medeniyetinin Dünyaya açan bir kapısı idi. Ahilik kavramı günümüzde de İyi Yönetişim ile gündemdeki yerini korumakta.

Bu yazımda Ahilik ve İyi Yönetişimin ortak değerlerini üstatlarımızın düşünceleri ve kitaplarında yola çıkarak birkaçını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ahilik örgütünün vizyonunun "Temel Düşünce” nin temel değerler alanını oluşturan kısmının kısaca; Teşkilâtın toplumsal sorumluluğu- Hizmette mükemmellik- Dürüstlük ve doğruluk- Ortak yaşama anlayışından meydana geldiğini ifade edebiliriz. Ahilik Teşkilâtının vazgeçilmez değerlerinden olan "toplumsal sorumluluk", yüklenmiş bulunan fonksiyonlar ile hayat bulur (V. Erken, Ahilik, s. 127-129).

Ahiliğin temel değerleri ve ilkeleri ise;

  • Şefkatli,
  • Merhametli,
  • Adaletli,
  • Faziletli,
  • İffetli
  • Dürüst Olmak.
  • Cömert, ikram ve Kerem sahibi olmak. Küçüklere sevgi, büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak. Alçakgönüllü olmak, büyüklük ve gururdan kaçınmaktır.

İyi Yönetişim; Kamu sektörü, Özel ektör ve Sivil toplum kurumlarının İnsana odaklı sorumluluk alarak faaliyetlerini yürütmek amacı ile kullanılan politik, ekonomik ve yönetsel iradedir.

  • Ortak karar alma ve uygulama,
  • Çıkarları dile getirme
  • Yükümlülükleri karşılama

Çatışmaları çözümleme için kullanılan mekanizma süreç ve kurumlardır. İyi Yönetişim; Bireylerde olduğu gibi, ülkelerde de yaşam kalitesini geliştirebilmenin en temel unsurlarından biri toplumsal sağlık düzeyini geliştirecek politikalar oluşturmaktır.

Katılımcılık, Sorumluluk, Tutarlılık, Şeffaflık, Etkinlik, Hesap verilebilirlik. Sadece karar vericilerin değil tüm paydaşları kapsar. Karar verenlerin yetkilerinin sağduyulu, adil ve değer yaratacak şekilde kullanılmasını sağlar. Buda bu yedi ilkenin yansıtılması ile sağlanır. (Y.Argüden 2014)

Ahilik ve İyi Yönetişim ilkelerinin ne kadar benzer olduğunu görebilmekteyiz.

Günümüzde Ahilik Kültürünü araştırarak önemli katkılar sunan Merhem Galip Demir’in 2002 yılında Ahi Kültürünü Araştırma ve Geliştirme Vakfı tarafından yayınlanan “Ombudsman Aranıyor” Kitabından önemli örnekleri sunmak istiyorum. Galip Demir kitabında sadece Ombudsmanlığı (kamu denetçiliği) ele almakla kalmamış “Ahilik ve Yükselen Değerleri” bir araya getirerek tarihimizdeki başarı ve çöküşlerin önemli sebepleri ve ip uçlarını hepimizin dersler çıkartabileceğimiz şekilde kaleme almış.

Tarih yalnız varlıkların geçmişini araştırmakla kalmamalıdır. Geçmişle birlikte içinde bulunulan zamanı ve geleceği de içine alacak biçimde anlamlandırılmalıdır. İşte o zaman tarih bilimi daha çok değer kazanır.

Ahilik tarihide dünü, bugünü gelecekle bağdaştırarak biçimlendiren bakir bir konudur.

Türk tarihini bu anlamda ele aldığımızda, geçmişin aydınlanmasında, içinde bulunduğumuz zamandaki sıkıntıların çözümünde ve geleceğe hazırlanmada yardımcı olacak eşsiz bir hazinedir.

Çok derin tarihi bilgi ve şuuruna sahip olan Atatürk, Türk medeniyetinin ileri daha iyi anlaşılacağına inanmış ve Ahiliğin önemini büyük Nutukta da dile getirmiştir. (G. Demir 2002)

Ahiliğin bağımsız, yansız, hakkaniyetlik tutumu, bireylere eşit mesafede duruşu, ticaretin, piyasanın konulan ilkelere göre denetimi bugünkü “Bağımsız İdari Otorite” nin önemli temelini oluşturmaktadır. Kendi içi ve dış denetimlerini gerçekleştiren Ahiler, devlete karşı gelmemişlerdir. Yaptıkları ittifakla üretim ve ticaretin artması, ekonominin yükselmesi için iş birliğine gitmiştir. Tarihi belgelere göre Selçuklu ve Osmanlı’nın yükselişi, Ahilik modelinin etkin olarak uygulandığı devirlere rastlar.

Aydınlanma çağı ile birlikte başlayan gelişmelerle insan hakları ve demokrasi alanında önemli adımlar atılmıştır. Selçuklu Devleti ve Osmanlı’nın klasik döneminde de bunun etkileri görülmektedir.

Ne yazık ki bu ilkeli sistemin temel unsurları olan ahlakın, eğitimin, özgürlüğün, hoşgörünün, dürüstlüğün, hakkaniyetin, üretmenin, çalışmanın yerini yolsuzluk, yozlaşma, hoşgörüsüzlük almıştır. Bunun neticesi olarak Osmanlıda olağanüstü sıkıntılar yaşanmış ülke dağılma noktasına gelmiştir. Başlangıçta Ahilik ilkelerinin uygulanmasına özen gösterilirken basiretsiz hükümdarlar ve onların etrafını saran liyakatsiz bürokrasi iş başına geldiklerinde Ahi birliklerinin bağımsız faaliyetlerine son vererek yarı resmi ve tam resmi konuma dönüştürmüş, ülkede gerileme başlamış, saray entrikaları ile ülke batma noktasına gelmiştir.

Osmanlının yüz yıllar boyu halkını refah içinde yaşatması, günümüzde model arayışı içinde olan Dünyadaki ülkelerin dikkatini çekmiştir. Bu nedenledir ki Ombudsman’ lığın (kamu denetçiliği) Dünyadaki tarihsel gelişimine baktığımızda Bin yıl önce Farabi tarafından temeli atılan Ahi Evran ile olgunlaştırılan Ahilik modelinden esinlenildiği birçok araştırmacının eserlerinde yer vermektedir.

Osmanlının yükseliş devrindeki kurumları (bugün bizim batının gelişmesine ilgi duyduğumuz gibi) o dönemlerde dün olduğu gibi bugünde kalkınmanın merkezini oluşturan değerler Batının dikkatini çekmiştir. Bunlar;

  • Sanayi
  • İdari,
  • Hukuk idi.

Kitapta Osmanlıdan esinlenerek günümüzde gıpta ile baktığımız ülkelerin kurdukları bu sistemleri ve yaşanmış örnekleri ile detaylı olarak yer verilmiş. Bu kurumlardan bazıları;

a. Almanya ve Japonya sanayisinin kalkınmasında; Osmanlı’daki Ahi Sanatları Birlikleri,

b. İngiltere, Almanya, Japonya devlet yönetiminde; Osmanlı’nın vezir ve kadı yetiştirme sistemi,

c. İsveç, Fransa ve diğer Batı ülkelerinin Osmanlı’ daki Ahi Kurumu (Ahi Baba) Ombudsmanlık sistemi örnek alınmış.

“Gökkuşağını Anlamak” kitabımı Ahilik ve İyi Yönetişimin uygulamalarını ele almıştım. Kitabımda iyi yönetişim konusunda önemli katkıları olan Dr. Yılmaz Argüden Beye teşekkür etmek için gittiğimde “Kitap yazmanın en fazla kime yararı vardır?” Diye sormuş ardından “Yazarın kendisinedir!” eklemişti. Bir kitap için onlarca kitap okumak, makaleleri araştırmak, kurum ve kişilerle iletişim kurabilmenin katkılarından bahsetmişti.

Önemli tavsiyelerinden biride; kitabımın mevki, kurum kişi gözetmeksizin her kesime ulaştırılması idi. Ne mutlu ki pandemi nin tüm olumsuzluklarına rağmen bu tavsiyeleri yerine getirmeye gayret gösteriyorum.

Bu kurumlarımızdan biride kitabımda Ahilikle ilgili bölümlerde alıntılar yaptığım merhum Galip Demir Beyin kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığı Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı. Vakfın çok değerli onlarca eserlerini benimle paylaşma nezaketini gösteren merhumun oğlu Vakfın Başkan Yrd. Süleyman Demir Bey. Bu değerli eserlerden yararlanarak Okudukça ve araştırdıkça yaşamımdaki eksik kalan Ahilik kültürünün ne kadar kıymetli olduğunu anlamaya başladım.

Ahi Evran’ın 850. doğum yılını kutladığımız bu yıl Ahilik modelinin ve İyi Yönetişimin anlaşılması ve hakkettiği öneme kavuşturulması için bir fırsat olmalıdır.

Bugün Ahilik kültürüne büyük katkıları olan Merhum Galip Demir’ inde vefatının 14. Yıl dönümü. Bu vesile ile Farabi’den İbni Sina’ya, Ahi Evran’dan rahmanı rahmete kavuşan Ahi Babaları ve Ahileri saygı ile anıyor, günümüz de bu değerleri yaşatmaya çalışan başta Dr. Yılmaz Argüden ve bu uğurda gönülden mücadele eden Ahilerimize de selamlarımı iletiyorum. 11.09.2021

Saygı ve Selamlarımla.

Tahsin Özyamak

Yazar/ISO Baş Denetçisi

Kaynak:

G. Demir Ombudsman Aranıyor 2002 s. 19...27

Y. Argüden Önce Kalite Dergisi 2007 www.arge.com

V. Erken, Ahilik, s. 127-129