Bir Damla Su 5. Bölüm "Hak ve Hukuk" Melis Altay
Bölüm 5
HAK ve HUKUK
Birbirimize saygılı davranmak, hak, hukukumuza riayet etmek ile ilgili sık sık ifadeler kullanıyoruz. Ama bunu bir türlü, başarıp hayatımıza katamadığımız da bir gerçek.
Hangimiz trafikte, iş yerinde, apartmanımızda haksızlıklarla karşı karşıya gelmiyoruz ki? Gün geçtikçe de bizi etkileyen olaylar artarak devam ediyor. Bazen sözle bazen yazı ile tenkit etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor diyebilirsiniz. Çok haklısınız. Bir de dedikodu mekanizmamızı sürekli çalıştırarak içimizi döküyoruz.
Altay Ailesi Melis Altay “Hak ve Hukuk”
Ne mutlu ki mücadele etmeyi bırakmayan, uygulamaları ile çocuklarına örnek olan aileleri az da olsa görebiliyoruz. Saadet ve Yılmaz Altay çiftinin ilkokul 3. sınıfa giden dünya tatlısı kızları Melis’ in okulda “Hak ve Hürriyetle” ile ilgili yazısını öğretmenini kendilerine göndermiş ve aile bunu benimle paylaşmıştı. 1 Mart 2017 tarihli mesajın kısa bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Herkesin hak ve hürriyetleri vardır” diye başlıyor yazısı. Bahçede mangal yakarken üst katta oturan müteahhit tepki olarak aileyi zabıtaya şikâyet etmiş. Tabi Melis olaya çok üzülmüş, artık mangal yapamıyoruz, diyor.
Aile olarak birlikte düşündüklerinde mangaldan çıkan dumanın ve kokunun komşularının evlerinin içini girmiş olabileceğini kendi zevkleri için başkalarına saygısızlık yapmamaları gerektiği kararına varmışlar.
Saadet ve Yılmaz çocukları ile birlikte komşularını ziyaret edip özür dilemişler. Melis; oyun oynama, müzik dinleme gibi doğal olan haklarının başkalarına saygısızlık yapmadan gerçekleştirmeleri gerektiğini belirterek yazısını tamamlamış.
Öğretmeninden not: Aferin kızıma! Benden de Melis’e kucak dolusu tebrikler. Anne ve babasını yakından tanıdığımdan dolayı bu olayı normal bir davranış görüyorum.
Çünkü kendileri, büyüklerinden bu terbiye ile büyümüşler. Aksini düşünmem, bu güzel aileye haksızlık olacaktır. Doğal olması gereken bir hareketi maalesef örnek olarak anlatmak zorunda kalıyoruz.
“Hak ve Hukuk”u yaşayarak, çocuklarına hissettirerek öğreten milyonlarca Altay ailesine ve bunu kavrayabilen, anlayarak yazıya döken Melis’lere ihtiyacımız var.
Aynı günün akşamında, Doğan Cüceloğlu’ nun “Güçlü ya da Haklı Olmak” konulu canlı yayınını izledim. Bugün 27 Şubat 2017 pazartesi. Cüceloğlu güzel bir akşam dileği ile söyleşisine başladı. Üniversite öğrencisi kızımız öğrenimi için ablasının yanında kalıyor. Evdeki küçük yeğeni zıp zıp zıplıyor. Öğrenci kızımız, ablasına aşağıdaki komşumuz rahatsız olabilir diye konuşurken yeğeni söze müdahil olarak “Biz ev sahibiyiz, rahatsız olurlarsa olsunlar.” diyor. Ne diyor küçük kızımız “Biz ev sahibiyiz güçlü olduğumuzdan dolayı da haklıyız.” Bu hakikaten düşündürücü bir şey. 8 yaşındaki çocuğa bunu kimse öğretmedi. Dil öğrendiği gibi yaşam alanındaki kültürü de öğreniyor. Evdeki konuşmalardan “Ev sahibinin güçlü ve haklı olduğunu, gücünüz kadar var olduğunuzu, güçlü değilse hakkının olamayacağını, bu kültürde güçlü değilseniz yaşamayı hakkınız olmadığını” öğrenmiş.
Ailemizin bize, tutum ve davranışlarımızın öğretilmesi anlamında neler katabileceğine dair iki yaşanmış olayı paylaştım. Buna, çocuğu tartıştı diye arkadaşının evini basan babalar, komşusu ile kavga edip evini değiştirmeye kadar götüren mutsuz mahkemelik aileler. Nice örnekleri her gün basın, TV haberlerinden üzüntü ile izliyoruz.
© Copyright 2014 - 2024 Pikselgrafik