İnsan Mutluluğu ve Yaşam Memnuniyeti

İnsan Mutluluğu ve Yaşam Memnuniyeti

“İnsanın Mutluluğu” günümüzde kalkınmanın merkezini oluşturmaktadır. Bu nedenle maddi gelirlerin yanında eğitim, sağlık, çevre ve sosyal yaşam gibi toplumsal kalkınmanın bütün yönleri de değerlendirilmektedir.

Yaşam memnuniyeti veya mutluluk, felsefe ve edebiyatın konusu olmakla beraber, bilimsel inceleme alanı, tanımlama ve ölçme sorunları nedeniyle 20. Yüzyılda hayatımıza girebilmiştir. Ülkemizde de TÜİK tarafından yaşam endeksi yayınlamaktadır.

İllerin görece zayıf olduğu bu boyutların, göstergeleri ile birlikte ayrıntılı olarak analiz edilmesi sayesinde kamu politikalarının ne şekilde ve nasıl yapılacağının belirlenerek gerekli politika tedbirleri daha kolay alınarak bölgelerimizin sahip olduğu refah ve mutluluk düzeyi de yükselecektir.

Konunun önemine dikkat çekmeye çalışabilmek amacı ile bireysel olarak yaptığım bu çalışmada bölgemizde komşu olan Zonguldak, Bolu ve Düzce illerimiz arasında 2008 ve 2020 yılları arasındaki veriler paylaşılmaktadır.

İnsan Mutluluğu ve Yaşam Memnuniyeti

Günümüzde kalkınmanın merkezine “İnsan ve Onun Mutluluğu” konulmuştur.

Kalkınmanın en önemli göstergelerinin başında ise “Eğitim, Sağlık, Güvenlik ve Kişi Başına Düşen Gelir” gelmektedir.

Mutluluk kavramı ve mutluluk ölçümleri, özellikle kamu ekonomisi ve hükümet politikaları ile yakından ilgilidir. Bu alanlarda alınacak kararların ve yapılacak uygulamaların daha etkin sonuçlara ulaşabilmesi için, bu veriler önem taşımaktadır. 2003 yılından itibaren TUİK bu ölçümleri 11 kriterde yaparak kamu politikalarının ne şekilde ve nasıl yapılacağını belirleyebilmesi konusunda önemli çalışmalar yapmaktadır.

Yaşam memnuniyeti araştırması bireylerin genel mutluluk algısını, toplumsal değer yargılarını, temel yaşam alanlarındaki genel memnuniyetini ve kamu hizmetlerinden memnuniyetini ölçmek, memnuniyet düzeylerinin zaman içindeki değişimini takip etmek önemlidir.

Bu ölçümler ışığında; Kamu, Siyasetçiler, Yerel Yönetimler, Üniversite, TSO, Sendikalar, STK’lar, Halk vd. bir araya gelerek bu veriler ışığında politikalar üretebilmelidir. Bölgemizin SWOT Analizini Fırsat ve Tehditleri, Güçlü ve Zayıf Yönlerini çıkartarak; kısa, orta ve uzun vade de politikalar üretebilmelidir.

Bu göstergeler birbiri ile ilişkilidir. Birinin yetersiz olması diğerlerinin de yetersiz olacağına işaret etmektedir.

Bölgelerimize yatırım yapacak kurumsal şirketler bu verilere bakmadan hareket etmemekte. Sadece yatırım yapacak şirketler değil tedarikçileri ve mevcut firmalarda bu veriler ışığında senaryolarını yapmaları gerekmektedir.

Bolu’da doğdum. Zonguldak’ta büyüdüm ve rızkımı burada kazandım. Son dönemde dönemselde olsa Düzce’de yaşamaktayım. Bu üç komşu ili yakından tanıyor ve gelişmelerini işim gereği de çok yakından takip etmekteyim.

Bu raporu hazırlarken;

§ 50 yılı Zonguldak/Kdz. Ereğli’de geçen birisi olarak son derece çok üzüldüm içler acısı rakamları yazarken,

§ Doğduğum kent Bolu’nun ülkemizin Yaşam Memnuniyeti sıralamasında ilk sıralarda olmasından istikrarlı büyümesine dolayı gururluyum.

§ 20 yıllık genç ilimiz Düzce’nin gelişmesini, kalkınmasını yaşayarak görmekten, Kamu, Üniversite, Sanayi iş birliğini inceleyen birisi olarak sadece ben değil sizlerde gıpta ile bakacaksınız.

Zonguldak’ta yaşanan sizlerden bir ricam var. 5 dakika gözümüzü kapatıp şu soruları önce kendinize ve daha sonra da ilgililere sormanızı istiyorum;

§ Sadece 4 yılda %-26 oranında beyin ve işgücü göçünü niçin verdik?

§ Gençlerimiz bizlerden neler bekliyor? Üniversiteyi bitirdiklerinde neden memleketlerine geri dönmek istemiyorlar?

§ Sanayi kenti diye övünürken nüfusumuzun 1/4’ü emekli olan bir kent oluverdik?

§ Gelecekten ne bekliyoruz?

§ Sosyal, ekonomik ve siyasal gelişmeler ne durumdayız? Bunlarla ilgili politikalara üretebildik mi?

§ Birlikte hazırlanan politikalara rastladık mı, fikrimiz soruldu mu?

§ Böyle devam ederse çok değil birkaç sene sonra ne durumda olacağız ve hangi verileri konuşacağız?

Bunun gibi onlarca soruyu peş peşe sıralayacağınızdan eminim.

Maden Kömürünün sanayinin ana hammaddelerinde biri olması, Zonguldak’ta TTK, Kardemir ve Erdemir kurulmasına vesile olurken ülkemizin sanayisine ve gelişmesine de çok önemli katkıları olmuştur.

Zonguldak olarak; Başbakan ve önemli siyasetçiler, bürokratlar, sendikacılar çıkarttık. Sporda, ekonomide, eğitimde, sosyal alanda çok kazanımlar elde ettik. Bunlardan sadece bizler değil ülkemiz ve komşularımızda çok faydalandı. Ya şimdi ne durumdayız?

Bolu, Düzce ve Zonguldak illerimizi kıyasladığım sadece dört başlığını ele aldığım bu araştırmamı bir vatandaş duyarlılığı ile bireysel olarak TUİK verileri ışığında gerçekleştirmeye çalıştım.

Kimseyi suçlamak, yermek gibi niyetim yok. Tek derdim; yöneticilerimizin raporumu “içten ve samimi” olarak okuyarak; “benim sorumluluğum nedir, ne yapmalıyız?” Diye düşünmesine yardımcı olmaktan öteye geçmemektedir.

Bu veriler ışığında “Yaşam Kalitemizin Yüksek” olduğunu onaylayabiliyorsanız sorun yok demektir.

Başarılı olabilmek için; Niyet, Farkındalık ve Yönteminizin olması gerek. İyi Yönetişim ancak; Birlikte Karar Verme ve Kaliteli Yaşam ile elde edilebilir.

Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

“İyi Yönetişimi Yaşamak ve Yaşatabilmek Dileği İle”

Tahsin Özyamak

EYS Baş Denetçisi/Danışma

tahsin@ozyamak.com

www.ozyamak.com

Kaynak: www.tuik.gov.tr

1. Bölüm Nüfus ve Ekonomi S.4

2. Memnuniyet ve Mutluluk S. 5

3. Eğitim S.6

4. Sağlık S.7

1. Nüfus ve Ekonomi

Türkiye’de yerleşim birimlerinin nüfus yapısının değişiminde en önemli parametrelerin başında iç göçler gelmektedir. Bu yönüyle iç göçlerin nüfusun değişimi üzerinde etkisini ortaya koymak büyük önem taşımaktadır.

Aldığı göç verdiği göçten fazla olan illere bakıldığında en temel özelliklerinin diğer illere oranla yeni sanayi, eğitim ve hizmet sektörlerinin daha gelişmiş olmasıdır. Şüphesiz bu durum ülkemiz göç hareketinde geçmişten beri devam eden bir olgu olup, bölgelerarası gelişmişlik farkının bir sonucudur.

Nüfus artışında; 2020 ve 2015 sürecinde Düzce %33 Bolu %23 ile nüfusları artarken Zonguldak %-6 düşmüştür.

Göç hızında; 2016 ve 2020 toplamında Zonguldak %-26 göç verirken Düzce %39,59 Bolu %17,75 göç almış.

2020 Nüfusa göre emekli sayısında; Zonguldak %27 Bolu %19 Düzce %17 olmuştur. Zonguldak nüfusunun her 4 kişiden birinin emekli olduğu görülmektedir.

Kişi başına düşen gelir Dolar bazında her üç il düşerken TL bazında kişi başına gelir Bolu 54.156 TL Düzce 43,749 TL Zonguldak’ta 36.693 TL olmuştur.

Konut satışlarında Düzce %26 ile en çok satış yapılan il olurken Bolu %5 ve Zonguldak %2 ile küçük bir artışlar olmuştur.

Kişi başına düşen araç sayısında en çok Bolu Binde 183 olmuştur.

2. Memnuniyet ve Mutluluk

Mutluluk, mutlu olma veya haz hissetme halini ifade ederken memnuniyet ise, tatmin olma durumunu ifade eder. Mutluluk ve kanaat arasındaki temel fark, mutluluğun daha kısa vadeli olan duygusal bir durumu ifade ederken, memnuniyetin uzun vadeli bir durumu ifade etmesidir. Bir birey yaşam durumundan memnun olduğunda ve durumunu kabul ettiğinde, bu bir memnuniyet havası yaratır.

Prof. Daniel Gilbert Mutluluk ve memnuniyet arasında önemli farklar olduğunu, ‘Çok mutluyum ama hayatımdan memnun değilim diyebilirsiniz’ diyor. Hepimizin olaylara yüklediği anlam farklı. Mutluluk algısı da...

Kamunun asayişten memnuniyetinde Bolu %90,1

Sosyal İlişkilerde Düzce %92,0

Sosyal Hayattan Memnuniyet Bolu %56,3

Mutluluk düzeyi 2020 verilerine göre Düzce %72,8 ile 7. Sıra, Bolu %70,2 ile 14. Zonguldak %51,1 ile 76. Sırada yer almıştır.

Belediyelerde Temizlik Hizmetlerinde 2015 verilerine göre; Bolu %75,5, Zonguldak %60,9, Düzce %44,3

Kamu Hizmetinden Memnuniyet 2015 verilerine göre Bolu %81,5 Zonguldak %72,8 Düzce %52,8

Gece yalnız yürürken kendini güvende hissedenler Bolu %72,7 olurken Zonguldak %67,5 Düzce %62,2,

Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarında (Bin kişide) en az kaza Zonguldak 1,8 olmuştur.

3. Eğitim

Üniversitelerin yerel ekonomiye birçok açıdan katkı sağladıkları bilinmekte­dir. Üniversiteler yaptıkları yayınlarla bi­limsel yenilikler sağlarken, aynı zamanda üniversite sanayi işbirliği çerçevesinde, sanayiye çeşitli yararlar sağlamaktadırlar.

İnsan sermayesinin de gelişmesini sağlayarak ülke kalkınmasına katkıda bulunmaktadırlar. Üniversiteler aynı zamanda ekonomi­ de büyük bir tüketim birimi olarak bulundukları bölgede, toplam talep ve istihdam düzeyinin artmasına yol açmaktadırlar.

Düzce Üniversitesinin 15 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen Yüksek Okul, Yüksek Lisans ve Doktora oranlarında önemli bir artış göstermiştir.

TEOG puanında Bolu 318,1 Puan ortalaması

YGS puanında Bolu 198 Puan ortalaması

Fakülte mezunları oranında Bolu’da %14,2 olmuştur.

4. Sağlık

Teknolojinin de getirdiği yeniliklerle ekonomi, eğitim, sağlık gibi alanlarda hızlı bir gelişim sürecine girilmiştir. Bazı bölgeler hızla büyürken, bazı bölgeler de ekonomik ve sosyal gelişim açısından sorunlarla karşılaşılmıştır.

Yüzbin kişi başına düşen toplam yatak sayısında 464 yatak ile Bolu 2014 yılındaki 641 sayısına rağmen yine de ilk sırayı almıştır.

Bebek ölüm hızı Bolu’ da %6,8 olurken Zonguldak %8,5 Düzce’de %10,4,

Sağlığından memnuniyet oranı Bolu %75,0 Düzce %72,7, Zonguldak %69,5,

Kamunun sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı Bolu %85 Düzce %74,0 Zonguldak %72,9 olmuştur.

Not: Bazı istatistiklerin 2020 verileri TUİK tarafından yayınlanmadığından bu veriler kullanılamamıştır.