• İbrahim Betil-Necat Akpınar Bir İnsan Birkaç Hayat (02.11.2019)

İbrahim Betil-Necat Akpınar Bir İnsan Birkaç Hayat (02.11.2019)

İbrahim Betil-Nacet Akpınar ve İki İnsan Birçok Hayat…

Günümüzde bilgi edinme ve iletişim kanallarındaki tercihlerimiz çok gelişti ve çeşitlendi. Kitabın ve kütüphanenin önemi ise gelişen teknolojiye rağmen devam ediyor.

Ülkemizde son dönemlerde tecrübelerini ve anılarını paylaşmaya gayret gösteren birçok iş adamı, akademisyen ile azda olsa siyasetçinin kitapları okurlar tarafından yoğun bir ilgi görüyor. Yurtdışında yaşarken anılarını kitaplaştırmak olağan bir durum olsa da bu ülkemizde hala bir tabu. Bu çalışmaların desteklenerek yaşanmışlıklardan ders çıkartmak ve o kişilerle yüz yüze bunları münazara edebilme cesaretini toplum olarak göstermekte gecikmemeliyiz.

Gönenç Şirin Silivri’de bir şirketin kalite yöneticisi. Bana İbrahim Betil’in yaşamını konu alan Rahime Sezgin’in kaleminden “Bir İnsan Birkaç Hayat” adlı kitabı hediye etti. Öncelikle Sayın İbrahim Betil ve Rahime Sezgin’i çalışmalarından dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum. Hepimizin dersler çıkartacağı yaşanmışlıklar ve derslerle dolu anlamlı dolu dolu geçen anlamlı bir yaşamı bizlere paylaştıkları için.

Bu kitapla tanıştığımda ikinci kitabımın hazırlığı içinde ve yoğun bir dönemimdi. Kitabı okurken kendimce önemli dersler çıkartmaya çalışıyordum. Kitabı bitirdiğimde; Gönenç Şirin “iyi ki bu kitapla beni tanıştırmışsın!” dedim.

Kitap birkaç hayattan daha fazlayı kapsadığını bir kez daha okuduktan sonra daha iyi anlıyorsunuz. Neler yok ki bu hayatta. 1944 yılında dedesinin ismini alarak başlayan bir hayat. Birçoğu hepimize tanıdık gelecek simalardan Cem Karaca, Şarık Tara, Hüsnü Özyeğin, siyasi olaylar, darbeler, 68 kuşağı, ekonomik gelişmeler, siyaset, sanayicilik, bankacılık, krizler, eğitimcilik, sosyal projeler, Gambiya’da su kuyuları daha neler-neler.

İbrahim Beti ve kitabını üstat yazar ve duayenlerden; Zülfü Livaneli “keşke bizde ve dünyada İbrahim Betil’ler çoğalsa”, Hasan Cemal “adını Türkiye’nin demokrasi tarihine şimdiden yazdırdı”, Ahmet Aykaç “İbrahim Betil’in hikayesi içten gelen bir çağırıya cevap vermenin hem insanlığa hem mutluluğa yaptığı özgürleştirici katkının hikayesi”, Halis Komili “Yaşamı dürüstlük, evrensel değerlere bağlılık ve çok çalışmadan beslenen bir başarı hikayesi” olarak tanımlıyorlardı.

Bu yazıyı yazmama sizlerle paylaşmama bir sebep de kitabın değerli sayfalarında geçtiğimiz yıl yitirdiğimiz arkadaşım Nacet Akpınar’a rastlamam.

Nacet Akpınar’la askerlik öncesi 1978 yıllarında Kdz. Ereğli’de nakliyecide birlikte çalışmıştık. Ereğli Demir Çelik Fabrikalarına girdikten sonrada çok sık olmasa da devam etti dostluğumuz. Yolumuz Kızılay çalışmalarında da çakıştı. Ben Zonguldak Alaplı’da arkadaşlarımla Kızılay şubesini kurmuştuk 1999 depremi sonrası. Nacet ise Ereğli’de Ereğli Kızılay şubesi ile yıldızını barıştırmadılar ve şubeye yaklaştırmadılar. O da bireysel olarak sosyal etkinlikler ile fakir fukaraya destek olabilmek için bireysel kampanyalar yürüttü. Ereğli basını ve halkı takdir etti çok sevdi Nacet’i. Erdemir’de çalışırken yaşadığı maddi zorluklar emekli olduktan sonrada devam etti. Yakalandığı amansız hastalığı da bunlara eklenince fazla dayanamadı bu hayata. Kendisinden daha çok şeyler bekleyen oğlu, kızı ve eşini geride bırakarak bu hayattan göçtü gitti.

İnsanı seviyordu, can olduğundan. Ruhu şad olsun. Ama toplum olarak onun kıymetini yeterince bilemedik maalesef.

Nacet Akpınar 28 Kasım 2018 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Yerel basında “Acı Kaybımız… Nacet Akpınar’ı Kaybettik.” başlığı ile “Kdz. Ereğli’nin tanınan simalarından, Erdemir’den emekli ‘Kan Bankası’ lakaplı Nacet Akpınar, hayata gözlerini yumdu. Ereğli’de sürekli olarak kan bağışı kampanyaları düzenleyen ve bu tür etkinliklerde görev üstlenen Nacet Akpınar, kısa bir süre önce yakalandığı amansız hastalıktan dolayı hayatını kaybetti.” haberleri yayımlandı.

Bizim yakınımızda olsa da kıymetini bilemediğimiz Nacet Akpınar’ı bakın İbrahim Betil nasıl tarif ediyor, kitabın 297 sayfasında:

“Depremzedeler için NTV Ekranında Vakfın bölgeyle ilgili çalışmaları bu kadarla kalmamıştı. (TEGV Vakfı) NTV ekranlarında düzenlenen Teleton programıyla depremzedeler için (17 Ağustos 1999 Depremi) yardım toplanmasına karar verilmişti.

Programı 13 saat boyunca İbrahim Betil sundu. Ekranların yabancısıydı, ama kimi zaman bir depremzede çocukla, kimi zaman bir aileyle, kimi zaman da kampanyaya destek veren bir iş adamıyla yayını sürüklemeyi başardı.

İş dünyası başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından insanlar depremzedeler için seferber olmuştu. O akşam yayını arayan isimlerden biri de Ereğli Demir Çelik Fabrikasından Nacet Akpınar’dı. Akpınar her ay maaşının 20’de birini depremzedeler için bağışladı. Bir işçinin kısıtlı maaşını ihtiyaç sahibi insanlarla paylaşması Betil’i etkilemişti.”

O gece kampanyayla 1,5 milyon TL (Trilyon), toplamda 4 milyon TL (trilyon) lira toplanmıştı depremzedeler için.

İbrahim Betil’in kampanya rakamlarına göre çok çok mütevazi kalan bir bağışa insanlık dersi niteliğindeki yaklaşımı ve değerlendirmesi ile kısıtlı imkânı ile maaşının 20’de bir bile olsa bağışlayabilen Nacet Akpınar.

Yaşadığınız, yaşattığınız verdiğiniz dersler için sizlere şükran borçluyuz.

Teşekkürler İbrahim Betil.

Teşekkürler Nacet Akpınar.

Tahsin Özyamak 02 Kasım 2019