• Koca Çınar Seyit Cihangir (04 Mart 2019)

Koca Çınar Seyit Cihangir (04 Mart 2019)

Koca Çınar ile tanışmak…

12 Şubat 2019 tarihli www.oncutv.com’ da Anadolu Ajansına dayalı Sayın Seyit Cihangir Beyin “İşte Koca Çınarın Büyük Mirası…” “Yaşamını kaleme aldığı” haberi okudum. 2 Mart 2019 saat 14:00’de kendilerini ziyaret etmek için aradığımda “Evimde bekliyorum” diyen sevimli bir ses tonuyla Akçakoca Kızılay Yaşlılar Konuk Evinde kabul ettiler.

Yazıyı kaleme aldığım bugün 4 Mart 2019. Geçen 3 günlük sürede bir saatlik ziyaretimdeki izlenimleri nasıl doğru ifade edebilirim diye düşündüm. Bir gecede uykusuz kalmamda cabası. O gün sadece “Bazı günlerimiz çok anlamlı ve şanslı geçiyor. Bugün; Sayın Seyit Cihangir Beyin Göreme'den başlayan 90 yıllık yaşamındaki tecrübeleri ve hayır dualarını almak nasip oldu. Yaşamını kaleme aldığı kitap hazırlıklarını ve aldıkları keyfe beni de ortak ettiler. Allah razı olsun…” diye yazabildim.

90 yıl önce Göreme’de başlayan Ankara’da mahalle bakkalı olarak başlayıp gıda toptancılığına kadar başarı ile yaşanan ticaret ve 2 Eş, 6 çocuk 10 torunla zenginleşmiş aile hayatı.

Koca çınarın yüzünde ziyaret nedenimle ilgili kuşkuları ortadan kaldırmak için kitabımı kendilerine mahcup şekilde takdim ederek söyleşmeye başladık. Soruları üzerine bir çırpıda niçin kitap yazdığımı anlatmaya çalıştım. Sohbet çocuklarım ve eşime kadar uzandı. Muazzam bir Türkçe, özgüven, bilgi birikimi ve tatbiki berrak bir zihin. Sanki yıllardır tanışıyormuş gibi bir su gibi akan bir sohbetti.

Büyük Dünyasını 7 yıldır sığdırdığı odasını, balkonunu, balkonundan güzel Karadeniz manzarasını bana tanıttı. Onlarca resim çerçevesindeki anılarını paylaştı samimiyetle. Anne ve Babasının resmi, 1967 yılında hayatını kaybeden ilk eşi ile hastanedeki resimleri başucunda asılı duruyordu. Seccade ve kuranı da ilk gözüme çarpanlardandı.

Çalışma masasında daha uzun kaldık. Duvarda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün birden çok fotoğrafı. Torunlarının resimleri de en yakınında asılı. Dua tablosu. Doğup büyüdüğü Ürgüp peri bacalarının maketi. Türkiye haritası.

Masanın üzerinde değerli hatıralarını kaleme aldığı yüzlerce sayfa kâğıt dosyalar. Onlarca insana yetecek meyve suları, çikolata, paketlenmiş kuruyemişler vs. sadece güler yüzü değil eli de gönlüde bol koca çınarın. Balkon ve buzdolabındakileri söylemeye gerek yok. Kitabıma masasında özenle bir yer aradı.

Değerli ve kıymetli zamanlarını almamak, daha fazla yormak istemedim kendilerini. Her ikimizde de tatlı bir telaş başladı ayrılma vakti geldiğinde. Ayrılmadan bir resim daha gözüme çarptı. Sormadan gidemezdim. İki minare resmi. Biraz mahcup bir eda ile kısada olsa hikayesini anlattı. Minareye geçmeden resmin ucundaki 3 katlı evinin balkonunu gösterdi. Minarelerde Ankara/Çankaya/Yıldız Mahallesindeki yeni inşa edilen camiye ait imiş. Maddi destek verdiği İki minare ile caminin projesini ve hizmete girmesine az kaldığını heyecanla o anı beklediğini anlattı, diğer hayırlarından söz etmeden.

Bir dahaki sefer eşimle birlikte daha uzun kalma ve misafir etme sözü vererek muhterem ellerini öptüm ve kucaklaştık. Koridorda geriye dönüp baktığımda eliyle selamlamasını gördüm. Olabildiğince gülümsemeye çalıştım.

Ayrıldığımda kendi kendime söz verdim. O kadar uzun yaşamak nasip olursa; hayatın içinde kalayım, okuyayım, çalışayım, yere sağlam basayım. Kısacası bu şekilde yaşlanayım.